Carpenters Workshop Gallery, ilk galeri alanını 2006 yılında Londra Chelsea'de eski bir marangozhanede açtı. Bu konseptin arkasında nasıl bir hikaye var?

Loic: Yolculuğumuz tasarım ve sanata olan ortak tutkumuzla başladı. Bu ikisi arasındaki çizgileri bulanıklaştıran, işlevsel nesnelerin heykelsi parçalara dönüştüğü ve yapım tekniklerinin yüceltildiği bir alan yaratmak istedik. Galerinin temel fikri, tasarım sergisine ilişkin geleneksel algıları yeniden tanımlamak ve sanat ile işlevsellik arasındaki boşluğu kapatmaktı. Bu, Chelsea'deki orijinal Carpenters Workshop Gallery için geçerliyd; şimdi de Sunbeam Talbot araba galerisinden dönüştürülen Londra'daki yeni amiral gemimiz Ladbroke Hall için hala geçerli.

Bugün Londra, New York, Paris ve Los Angeles'taki galerilerinizle uluslararası çağdaş tasarım sahnesinin önde gelen isimlerindensiniz. Piyasaların ve trendlerin ötesinde, kendi zamansız gerçeğinizi nerede arıyorsunuz?

Loic: Yaratıcılığa, yenilikçiliğe ve sanatsal dürüstlüğe olan sarsılmaz bağlılığımızda. Sanat ve tasarım dünyasınd, pazarın ve trendlerin önemini takdir etsek de odak noktamız her zaman sanatçılar, tasarımcılar ve koleksiyonerler ile aramızda derin ve dürüst bir bağ kurmak oldu.

Galeriniz tasarımcılarla çalışmanın tamamen yeni bir yolunu dünyaya tanıttı aslında… Paris sanat camiasının galerinize tepkisi nasıl oldu?

Julien: Paris, galerimizin benzersiz yaklaşımına çok olumlu yaklaştı. Bu şehrin sanatı, tasarımı ve işçiliği her zaman takdir eden zengin bir tarihe sahip olduğunu belirtmekte fayda var. Hem Centre Pompidou hem de Musée des Arts Décoratifs gibi kurumlardan, hem de Emmanuel Perrotin ve Thaddaeus Ropac gibi galerilerden mesleğin önde gelenleri ile bir araya geldik ve hepsiyle güzel, olumlu deneyimler yaşadık.

Yeni bir sanatçıyı veya tasarımcıyı temsil etmeyi nasıl ve neden seçiyorsunuz?

Julien: Kendi alanlarının sınırlarını zorlayan ve sadece görsel açıdan değil, aynı zamanda kavramsal açıdan da zengin işler yaratan sanatçılara ilgi duyuyoruz. Sanatçılardan çok sayıda teklif alıyoruz ve her şeyi değerlendiriyoruz. Her zaman yeni stüdyoları ziyaret ediyoruz. Amacımız sanat ve tasarım için etkili bir aracı olmak. Genç sanatçıları seviyoruz ve artık yeni projeleri bir araya getirecek kaynaklara ve deneyime sahibiz. Son 17 yılda bir araya getirdiğimiz sanatçı kadrosuyla inanılmaz derecede gurur duyuyoruz. Carpenters Workshop Gallery'nin temsil ettiği değerleri bünyesinde barındıran bir insan topluluğu yaratmanın önemine inanıyoruz.

Tarihsel olarak küresel düzeyde istikrarlı ve organize olan sanat piyasasında, çağdaş tasarım şu anda nerede sizce?

Loic: Biz kendimizi sanat piyasasının çok içinde görüyoruz. İşlevsel sanatın bu pazarda oynadığı rolü belirlemek için çok çalıştık. Bununla birlikte bizim de yakından takip ettiğimiz çağdaş koleksiyon tasarımına yönelik artan küresel bir iştah var. Çizgiler daha da bulanıklaşıyor; örneğin, giderek daha fazla çağdaş sanat galerisi, daha çok tasarımcı olarak tanınan yeteneklerin eserlerini sergiliyor. Benzer şekilde sanat fuarları da açık fikirli; örneğin bu yıl ilk kez Hindistan Sanat Fuarı'na katıldık.

Birisi bugün size neden çağdaş tasarıma yatırım yapması gerektiğini sorsa, yanıtınız ne olurdu?

Julien: Tavsiyem basit: Duygusal olarak sizinle rezonansa giren parçaları seçin. Sanatçılarımız görsel açıdan çekici olmanın ötesinde işler üretiyor; her parça benzersiz bir hikaye anlatıyor. Galericiler olarak bizim rolümüz, birçoğu büyük koleksiyonlarda yer alan bu eserlerin öneminin anlaşılmasına yardımcı olmak. Çağdaş tasarıma veya işlevsel sanata yatırım yaptığınızda yalnızca bir sanat eseri elde etmiş olmazsınız; bir anlatıyla ve kültürel tarihin bir parçasıyla da bağ kurmuş olursunuz.

Röportaj SEVAL AKBULAK

Curated No.25'i satın almak için tıklayınız.