Silvia Furmanovich
Mücevher tasarımcısı olmaya nasıl karar verdiniz?
2000 yılında takı tasarımı üzerine birkaç kursa katıldıktan sonra mücevher tasarımcısı olmaya karar verdim. Porselen boncuklu örgü bilezikler tasarlıyordum ve aynı zamanda bilezik tokası için antik parçalar topluyordum. Babam mücevherciydi; fakat mücevher tasarlamıyordu, sadece dekoratif parçalar yapıyordu. Büyüdüğüm evde bir atölyemiz vardı. Mücevherciliğin kanımda olduğunu ve kesinlikle yapmam gerektiğini fark ettim.
Bir elbise sizi daha ince, topuklu ayakkabılar daha uzun gösterebilir. Peki mücevherler güzellik algısını nasıl değiştirebilir?
Mücevherler kişinin daha öz güvenli hissetmesini ve kendini ifade etmesini sağlıyor. Bir şekilde içgüdülerini keşfetmeleri için imkan tanıyor.
Kakma sanatını diğer disiplinlerden ayıran özellik nedir?
Kakma sanatı dekoratif sanatta ya da mobilyada kullanılan geleneksel bir teknik. Farklı renklerde ve şekillerdeki ince ahşap parçaların, ahşap yüzeyler içine gömülmesi olarak tanımlanabilir. Bu alanda çalışan zanaatkarların işleri ve çizimleri çok ince ve detaylı oluyor, bu nedenle kullandıkları teknik, mücevher için fazlasıyla uygun.
Hangi materyalleri kullanmayı tercih ediyorsunuz?
Doğal ve insanların mücevherle asla bağdaştırmadığı materyallerle çalışmayı seviyorum.
Ahşap ile elması bir araya getiren tasarımlarınız da var. Bu iki malzemeyi bir araya getirmeye nasıl karar verdiniz?
Evet, çiçekleri reçine ile kaplayarak değerli taşlarla bir araya getirmekten büyük keyif alıyorum. Ayrıca benim müşterilerim her şeye sahip, farklı ve yeni bir şey arayışındalar. Ben de onlara bunu sunuyorum.
Birlikte çalıştığınız zanaatkarları nasıl seçiyorsunuz?
Dünyayı gezerek farklı zanaatları keşfetmeyi çok seviyorum. Örneğin; Tayland’da bambudan inanılmaz işler çıkaran zanaatkarlarla, Japonya’da lake işçileriyle, Amazon Ormanları’nda kakma işi yapan sanatçılarla çalıştım.
Röportaj BERİL ŞAHİN
Curated No.2'yi satın almak için tıklayın.