arrow-left icon arrow-right icon behance icon cart icon chevron-left icon chevron-right icon comment icon cross-circle icon cross icon expand-less-solid icon expand-less icon expand-more-solid icon expand-more icon facebook icon flickr icon google-plus icon googleplus icon instagram icon kickstarter icon link icon mail icon menu icon minus icon myspace icon payment-amazon_payments icon payment-american_express icon ApplePay payment-cirrus icon payment-diners_club icon payment-discover icon payment-google icon payment-interac icon payment-jcb icon payment-maestro icon payment-master icon payment-paypal icon payment-shopifypay payment-stripe icon payment-visa icon pinterest-circle icon pinterest icon play-circle-fill icon play-circle-outline icon plus-circle icon plus icon rss icon search icon tumblr icon twitter icon vimeo icon vine icon youtube icon

Serkan Keskin

Serkan Keskin

Ahmet Hamdi Tanpınar’ın “Saatleri Ayarlama Enstitüsü” adlı romanı modern bir anlatımla 2023 dünyasında. Serdar Biliş’in uyarlayıp yönetmenliğini üstlendiği bu oyunda izleyiciyi neler bekliyor?

Türk edebiyatında çok önemli bir yeri olan “Saatleri Ayarlama Enstitüsü’’, genelde herkesin bir şekilde okumaya yeltenip bitiremediği bir roman. Ben de ilk denememde zorlanmıştım fakat her şeyin bir zamanı var belki de. Birçok kez okumayı bıraktığım romanın içine girebildikten sonra ilgimi çekmeye başladığını fark ettim. Bu belki tecrübelerimle, belki yaşımla ilgili. Hatta başta ağır gelen bu romanın içinde oldukça komedinin olduğunu düşünüyorum oyunda da bunu görüyoruz. Metin olarak bir uyarlama yapmadık. Ahmet Hamdi Tanpınar’ın kendi sözleriyle, oyunun içindeki parçaların yerlerini değiştirerek bir araya getirdik. Günümüz dünyasına uyarlamak ya da güncellemek gibi bir amaç edinmedik. Bunun üzerine anlatım biçimi olarak bütün karakterleri tek kişinin oynadığı bir oyun çıktı ortaya. Ayrıca sahnede filmle beraber bir anlatım olması, oyuna yeni ve modern bir bakış açısı kattı; bu da insanları en etkileyen kısımlardan biri oldu. Serdar, ilk olarak Saatleri Ayarlama Enstitüsü tek kişi oynanacak dendiğinde çok şaşırmıştım. 400 sayfalık bir romandaki 55 karakteri tek bir kişinin oynaması oldukça zor çünkü. Oyun, maskeler ve şahsiyet meselesi üzerinden ilerliyor.

Bu karakterlere hazırlanırken nasıl bir metot ile çalıştınız?

Karakterlerin hepsini canlandırdığım için provalarda çok uzun bir süre boyunca sadece metni okudum. 400 sayfalık bir romanı 140-150 sayfalık bir metin haline getirdikten sonra tamamını oynamamızın mümkün olmayacağını fark ettik. Oyunun gidişatında tempoyu düşüren ya da olaylardan uzaklaştıran kısımları attığımızda ortaya 80 sayfalık bir metin çıktı. Çok kıymetli lafların olduğu, çıkarırken içimizin acıdığı sahneler vardı ancak tamamını oynamaya kalksak 14 saat sürecekti. Bu okumaları yaparken, hiçbir role ayrı ayrı karakter ya da ses bulacağımı düşünmedim. Tamamen hikayenin içine girip, hikayeyi çok sevdikten sonra Hayri İrdal’la aynı zamanda ve aynı yolda yürümeye odaklandım. Zaten Hayri İrdal’ın anlattığı ve hayal ettiği, bize sunduğu insanlardı. Hayri İrdal’ın hikayesi için, “Ben bunu nasıl iyi anlatırım” dediğim yerde; hiçbiri birbirinden rol çalmayan ve birbirinin önüne geçmeyen karakterler ortaya çıktı. Aslında biraz şizofrenik bir durum da var, çünkü bütün karakterleri ben canlandırıyorum ve sürekli kendime pas atıyorum. Bu çok enteresan bir deneyim ve keşifti benim için. Hem güncel olmayan bir kitabın yapısını hem de Tanpınar’ın kendi dilini bozmadan bütün hikayeyi tek başına anlatma fikri oldukça riskliydi ve ilk defa sahne üzerinde tek kişilik bir oyun sergileyerek tüm sorumluluğu aldığım bir iş oldu.

Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk, The Guardian Gazetesi’nde yayınlanan öneri köşesinde bu oyuna yer verdi. Ne hissettin bunu görünce?

2023 Nisan ayında prömiyeri yaptığımız gün, ikinci sırada Orhan Pamuk’u görür görmez çok heyecanlandım çünkü kendisinin Tanpınar ile ilgili çok fazla bilgi sahibi olduğunu, tanımlarının onun için ne kadar özel olduğunu ve dünyaca okunması gerektiğiyle ilgili çalışmalarının olduğunu biliyordum. Tanpınar üzerine bu kadar bilgisi olan ve Tanpınar’ı sahiplenen Orhan Pamuk’u görmek, ilk oyun için biraz sert bir andı. Oyun sonunda kendime gelmeye çalışırken Orhan Pamuk’un kulise geldiğini söylediler. Kendisi çok güzel şeyler söyledi. Tüm dünyanın bunu görmesi gerektiğini, çok etkilendiğini ifade etti. Hem Türk edebiyatına çok şey katmış değerli bir yazar, hem de Tanpınar’a çok hakim biri olan Orhan Pamuk’tan ilk oyunumuzda böyle bir methiye almak bizi çok mutlu etti. Daha sonra The Guardian’da yazması da oldukça gurur vericiydi.

Senin zaman ile olan ilişkin nasıldır?

Eskiden hemen her şey olsun isterdim, ancak yaşım ilerledikçe bu durum değişmeye başladı. Zamanla ilgili öğrendiğim en önemli şey, sabır oldu. Bazen çaresiz bir durumun içerisinde çok kötü hissederken ya da elimden bir şey gelmediği anlarda zamana bırakmayı öğrendim. İçinde yaşadığın hüznü, kırgınlığı ya da kızgınlığı sen ne yaparsan yap, zaman alıyor çünkü. Zaman senden çok güçlü ve ona karşı yapabileceğin hiçbir şey yok; sadece onunla el ele gidebilirsin.

Röportaj SEVAL AKBULAK Fotoğraf HASAN KARAARSLAN Styling ELİF KARCI Moda Ekibi SELİN SAYAR, MELİS ÖZKAN Fotoğraf Asistanları EMRE YILMAZ, CANBERK ACIHAN, MELİH ARAN

Curated No.23’ü satın almak için tıklayın.

Read more

Bige Önal

Bige Önal

Teoman

Teoman

Begüm Khan

Begüm Khan

Your Cart

Your cart is currently empty. Click here to continue shopping.