arrow-left icon arrow-right icon behance icon cart icon chevron-left icon chevron-right icon comment icon cross-circle icon cross icon expand-less-solid icon expand-less icon expand-more-solid icon expand-more icon facebook icon flickr icon google-plus icon googleplus icon instagram icon kickstarter icon link icon mail icon menu icon minus icon myspace icon payment-amazon_payments icon payment-american_express icon ApplePay payment-cirrus icon payment-diners_club icon payment-discover icon payment-google icon payment-interac icon payment-jcb icon payment-maestro icon payment-master icon payment-paypal icon payment-shopifypay payment-stripe icon payment-visa icon pinterest-circle icon pinterest icon play-circle-fill icon play-circle-outline icon plus-circle icon plus icon rss icon search icon tumblr icon twitter icon vimeo icon vine icon youtube icon

Nikos Koulis

Nikos Koulis

Dünyanın önemli mücevher markalarıyla yarışacak güçte bir markayı kısa sürede yaratmak önemli bir beceri. Bu işin sırrı nedir?

Rekabet her zaman daha iyi olmanız için sizi zorlayan bir şey. Günün sonunda sevdiğim şeyleri yapıyorum. Trendleri yada başka dinamikleri takip etmiyorum; içimden ne geliyorsa onu yapıyorum. Son koleksiyonumuz üzerinde pandeminin ortasında çalışmaya başladık. Daha önceki koleksiyonlarla karşılaştırıldığında içinde daha az mimari öğeler taşıyor. Daha akışkan bir koleksiyon olsun istedim; bu yüzden hareketten beslenen daha romantik bir koleksiyon oluşturdum. Bu yaparken de yine özgür olacağımız ve hayatın keyfini çıkaracağımız günleri hayal ettim. Opal koleksiyonu da cesur bir koleksiyon. Çok güzel olsa da taşı aynı zamanda çok iddiasız ve sakin...İşlemesi en zor taşlardan biri diyebilirim, çünkü ciddi bir zaman istiyor. Pandemi döneminde olmasak bu koleksiyon belki de çıkamazdı. Opal sadece taş değil, içinde su barındıran bir taş. O yüzden rengi böyle değişken. Rengini kalibre edebileceğiniz kadar taşı bir araya getirmek çok zor. Bazıları daha gri, daha yeşil ya da daha açık renkli oluyor. Opali işlemek ve bir koleksiyon haline getirmek tam da bu yüzden zor iş. 

Kırılgan parçalarla gösterişli parçaları bir arada sunuyorsun diyebilir miyiz?

Opal ile başladım. Sonra yeniden siyah mine kullandık.

Yunan kökenli olmanın tasarımlarına nasıl bir yansıması var?

Yunan’ım ve çok geziyorum. Üretimimi gerçekleştirirken pek çok şeyden ilham alıyorum. Örneğin, siyah mine koleksiyonu New York’daki Art Deco binalardan esinlenerek tasarlandı. İlk koleksiyonumda yer alan mineler ise Empire State binasından yola çıkarak tasarlanmıştı. Bununla birlikte, Antik Yunan esintileri görebileceğiniz bazı parçalar da var.

Mücevher, aslında aile işiniz...

Profesyonel hayatıma edebiyat öğretmeni olarak başladım. Özel dersler verirken kesinlikle o hayatın bana ait olmadığını anladım. Bütün yaz tatillerimi babamın mağazasında geçiriyor, resim çiziyor ve taşlarla oynuyordum. Çocukluğumdan beri tüm bu zenginlikler avcumun içindeydi. O zamanlar mücevher tasarlamıyordum ancak duygusu içime işlemişti.

O yıllarda hangi taş kalbini çaldı?

Yarı değerli, kuvvetli rengi olan taşlar. Babam çok pahalı olanlarla oynamama zaten izin vermezdi. Mavi aquamarin, amatist ve safirlerin olduğu bir kutu vardı. Yarı değerli taşlarla büyümek, renkli bir cennette dolaşmak gibiydi.

Röportaj DAMLA KÜRKLÜ  

Curated No.16'yı satın almak için tıklayın.

Read more

Bibi Van Der Velden

Bibi Van Der Velden

Ara Vartanian

Ara Vartanian

Sevan Bıçakçı

Sevan Bıçakçı

Your Cart

Your cart is currently empty. Click here to continue shopping.