arrow-left icon arrow-right icon behance icon cart icon chevron-left icon chevron-right icon comment icon cross-circle icon cross icon expand-less-solid icon expand-less icon expand-more-solid icon expand-more icon facebook icon flickr icon google-plus icon googleplus icon instagram icon kickstarter icon link icon mail icon menu icon minus icon myspace icon payment-amazon_payments icon payment-american_express icon ApplePay payment-cirrus icon payment-diners_club icon payment-discover icon payment-google icon payment-interac icon payment-jcb icon payment-maestro icon payment-master icon payment-paypal icon payment-shopifypay payment-stripe icon payment-visa icon pinterest-circle icon pinterest icon play-circle-fill icon play-circle-outline icon plus-circle icon plus icon rss icon search icon tumblr icon twitter icon vimeo icon vine icon youtube icon

Christian Pellizzari

Christian Pellizzari

Doğa senin için yalnızca bir ilham kaynağı mı, yoksa onu başlı başına yaratıcı bir ortak olarak mı görüyorsun?

Doğa, benim için her şeyden önce büyük bir ilham kaynağı. Bitkilerden ve çiçeklerden, hayvanlar aleminden ve bu iki dünyanın birleşiminden besleniyorum; sanat eserlerime ilham veren temel öğeler bunlar. Aynı zamanda kullandığım malzemelerin kaynağıda doğa. Bunlar cam, kum ve ateşten oluşuyor bu yüzden yaratım sürecinde doğaya saygı göstermek benim için çok önemli. Cam ve metal gibi sonsuz kez geri dönüştürülebilen malzemeler kullanmayı tercih ediyorum.

Doğanın “doğasında” var olan kusurları ve öngörülemezlikleri işlerinde estetik bir dile nasıl dönüştürüyorsun?

Kusurlu ve öngörülemez olmak, hem kişiliğimin hem de yaratım sürecimin temel bir parçası. Genellikle birtakım fikirlerle, eskizlerle ve formlarla başlıyorum, ama süreç ilerledikçe bunlar sürekli değişiyor. Doğal olmayan ama kendine has bir hareketin peşindeyim ve bu da beni her zaman tamamen beklenmedik bir sonuca götürüyor.

İklim değişikliğinin tasarımlarına yansıması bilinçli bir tercih mi, yoksa içgüdüsel olarak mı ortaya çıkıyor?

İkisi birden! Bu durum çocukluğumdan beri doğamın bir parçası. Çevreye, doğaya ve insana duyulan saygı benim için temel bir değer. Çalıştığım malzemeleri seçerken de bu zihniyeti esas alıyorum. Daha önce moda alanında çalışırken işimin dünyaya etkisini sık sık sorgulardım. Değişimin küçük ve günlük tercihlerle başladığına yürekten inanıyorum.

Bir yaratıcı olarak seni özgürleştiren şey nedir? Estetik evreninin sınırlarını sen mi tanımlıyorsun, yoksa bu sınırlar süreç içinde mi şekilleniyor?

Özgürlük, sanat eserlerimi yaratırken benliğimin en temel unsurlarından biri. Yıllar boyunca hayatımı tamamen değiştirdiğim zamanlar oldu ve bu değişimlerde kendimi hep özgür hissettim. Yaratım sürecinde kendime form, boyut ya da mekan anlamında sınır koymamaya çalışıyorum. Çoğu zaman tasarımlarımı alışılmışın dışında mekanlarda hayal ediyorum. Bazen sıkı bir takvimle ilerleyip hiçbir kısıtlama olmadan çalışıyorum ve hedefime ulaşıyorum. Ama bazı projeler aylarca bekliyor, olgunlaşıyor. Kimilerini tamamlıyorum, kimileri ise sadece askıda kalıyor.

Nilufar Gallery gibi sanata odaklı platformlarla çalışmak yaratım sürecini nasıl etkiliyor?

Nilufar Gallery’nin kurucusu Nina Yashar gibi insanlarla iletişim kurmak ve çalışmak benim için bir ayrıcalık. Ortaya çıkan projelerin diyalog ve iş birliğiyle şekillenmesi çok ilham verici. Genellikle saatlerce fikirler üzerine konuşuyoruz. Tüm projelerimi, prototiplerimi yanımda götürüyorum; birlikte hikayeyi kuruyor, renkleri seçiyoruz. Hayranlık ve saygı duyduğum insanlarla fikir alışverişi yapmak, onların görüşlerini almak bana büyük keyif veriyor.

Murano camı gibi geleneksel bir malzeme, çağdaş tasarım yaklaşımında nasıl bir tezahür buluyor?

Camla olan sanat projem, klasik cam yapım teknikleri üzerine yıllar süren araştırmalar ve incelemelerden sonra doğdu. Venedik’teki kütüphaneleri ziyaret etmek ya da sarayları ve cam atölyelerini keşfetmek bana büyük ilham veriyor; teknikleri anlamak ve sırları ortaya çıkarmak da öyle. Tüm bu birikimi, kendi bakış açımla yeniden yorumluyor ve her seferinde sınırları zorlayarak yeni, beklenmedik yollar üzerinden ilerleyerek bir yaratım ortaya çıkarmaya çalışıyorum.

Röportajın tamamı No.30 sayısında!

Röportaj Seval Akbulak

Read more

Laleh Amir Assef

Laleh Amir Assef

Marcin Rusak

Marcin Rusak

Your Cart

Your cart is currently empty. Click here to continue shopping.