Markus Engel
Markus Engel'in bu hayali nasıl başladı?
Kaliteli, uzun soluklu bir iş kurmanın hayalini kuruyordum; spesifik bir hayalim yoktu; bir uzmanlık alanı ya da bir iş kolu düşünmemiştim. Gerçek, hayata dokunan insanlara pozitif enerji veren bir şey yapmak istiyordum; keyif alacakları aynı zamanda özenecekleri; değişime ve gelişime ön ayak olan… Bu hislerime konaklama sektörü karşılık verdi; konuklara farklı deneyimler yaşatarak bir şeyler değiştirdiğimize ve fark yarattığımıza inanıyorum.
O zaman sizi turizm sektörüne getiren de bu hayal oldu?
Aslında bir tesadüf sonucu turizm sektörüyle tanıştım. Gazetecilik ve politika okumak için üniversiteye başlayacağım yıl barmen olarak işe girmiştim. O gün bugündür arkama bakmadım ve hizmet sektöründeyim.
Peki sizi Asya’ya getiren ne oldu?
Almanya’da turizm üzerinde eğitim aldıktan ve farklı lüks otel gruplarında çalıştıktan sonra Malezya’nın en ünlü otellerinden The Datai’den iş teklifi aldım. Asya’nın güzellikleriyle de ilk o zaman tanıştım; bu kıtanın benim hizmet anlayışımla örtüşeceğini fark ettim. Ardından bir süreliğine yeniden Avrupa, Amerika ve Afrika’ya başka işler için dönmüş olsam da bir yarım Asya’da kaldı çünkü Asya’da tamamlanmış hissetmiştim; bence buranın DNA'sında misafirperverlik var.
Urban Resort Concept’i kurmak nereden aklınıza geldi? Onu herhangi bir otel zincirinden ayırmak için aklınızda bir fikir var mıydı?
URC var olan ve lokal kültürü benimseyememiş odağına sadece misafirini ve lüks otel deneyimini koyan geleneksel otel gruplarını farketmem ile doğdu… Sanırım URC’yi rakiplerinden ayıran üç özellik var. Birincisi yaratılış süreci; her bir otelimiz 21. yüzyıl kullanıcısını anlayan, metropolitan bir kaçış noktası; fakat aynı zamanda çevresiyle uyum içerisinde bir tasarıma sahip. Yarattığımız her mekanın bulunduğu şehrin ruhunu yansıtmasına önem veriyoruz; yemekten wellness'a her alanda tasarım kendini belli ediyor. Bir diğer farkımız ise konuklarımıza sunduğumuz deneyim. Biz müşterimizi her şeyin odağınıza alıyoruz; bu da tasarımı ve hizmeti kişiselleştirmeye, daha cömert ve merak uyandıran bir biçime sokuyor. Alıştığınız checkin, kahvaltı saati, mini bar gibi tüm standartlar konuklarımızın tercihlerinize adapte ediliyor.
Bir projeye başlarken önceliğiniz ne oluyor?
Herhangi bir işe başlarken kendimize ilk şu soruyu soruyoruz: “Burası A+ bir lokasyon mu?” Çünkü sınıfının en iyileriyle rekabet içerisindeyiz. Bir diğeri ise beraber çalışacağımız yüklenici firmaların bizimle aynı vizyonu paylaşıp paylaşmadığı...
Röportaj DERYA GÜRSEL
Curated No.5'i satın almak için tıklayın.