Dimorestudio tasarım dünyasında yeni bir branş… Stüdyoyu kurarken aklınızda ne vardı?

2003’te Dimorestudio’yu konut ve ticari alanlar için proje üreten bir tasarım ofisi olarak kurmuştuk. Birkaç yıl sonra Dimoregallery’i açtık; çalışma alanımızı tarihi olanı çağdaşla buluşturan bir tasarım galerisi olarak tanımladık. 2019’da Salone del Mobile’de Dimoremilano’nun açılışını yapacağız; Dimorestudio tarafından üretilen aydınlatma, mobilya ve tekstil koleksiyonlarımızı bir araya getireceğiz.

İkinizde Milano’dan değilsiniz ama stüdyoyu bu şehirde kurdunuz. Özel bir sebebi var mı?

Milano’da tanışmamız en önemli sebeplerden... Fakat bu şehir tasarımın merkezi. En iyi üreticiler ve zanaatkarlar hala burada yaşıyor. Aslında bu konuda karar vermeden önce bazı araştırmalar da yapmıştık, örneğin Fransa’da da çok değerli zanaatkarlar ve lokal sanatçılar vardı ve aradığımız artizan ruhu orası da sunuyordu fakat biraz daha pahalıydı. Tüm koşulları değerlendirdiğimizde Milano’nun en doğru seçenek olduğuna karar verdik.

Sizce neden İtalyan olmakla tasarım işinde başarılı olmak arasında doğrudan bir ilişki olduğuna dair yerleşik bir algı var?

Bu biraz yaratıcılık ve tasarıma yaklaşımla ilgili bir durum; form ve fonksiyonelliğe bakış açısıyla ilgili. İtalyanlar bulundukları yerde güzelliği ve tasarım kültürünü geliştirmeye alışık bir toplum. Bu durum genel bir algının oluşmasındaki en önemli etken.

Stüdyonun tasarım anlayışını nasıl tanımlarsınız?

Yarattığımız her mekanda kendine özgü bir nüans yakalamaya çalışıyoruz; beklenmedik renkler ve materyaller kullanıyor; geçmişi ve şimdiki zamanı, gelenekseli ve çağdaşı bir araya getiriyoruz. Bu da her mekanda çalışmamıza imkan tanıyor. Dimorestudio’nun alameti farikası sanat, mimarlık ve moda arasında gezinen bir tasarım anlayışına sahip oluşu. Geçmiş ve günümüz arasında sürekli bir iletişim kuruyor olması. Diane Vreeland’in “bir göz seyahat etmeli” sözü bizim tasarım vizyonumuzu özetliyor; biz her zaman keşfeden ve merak eden insanlarız. Tasarladığımız mekanlara giren insanların da her seferinde yeni bir deneyim yaşamasını istiyoruz. 

Stüdyodaki iş bölümünüz nasıl?

BM: Emiliano ile işlere bambaşka açılardan bakarız. Çoğu zaman ateşli tartışmalar yaşarız; özellikle dokular ve renkler söz konusu olduğunda... Fakat sonunda farklı karakterlerimiz olsa da çok benzer zevklerimiz olduğundan harika bir bütün ortaya çıkar. İş bölümümüz çok nettir; Emiliano kreatif ekibin başında ben daha çok müşteri ilişkilerini yönetiyorum.

Röportaj DERYA GÜRSEL 

Curated No.5'i satın almak için tıklayın.