Georgi Akirov
Dünya büyük bir değişimden geçti. Hem büyük tutkularından biri seyahat etmek olan hem de turizm sektörünün bir üyesi olarak geçtiğimiz sekiz ayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Geride bıraktığımız sekiz ay turizm sektörü için gerçekten çok zorlayıcıydı. 2020’nin başında kimsenin bu virüsün hayatlarımıza ve iş yerlerimize böyle bir etkisi olacağını kimse tahmin edemezdi. Şirket olarak kapılarımızı kapatmak ve en iyi şekilde sürdürdüğümüz hizmetimizi bırakmak zorunda kaldık. Misafirlerimizi sunduğumuz hizmet ve kaliteyle büyüleyerek, ömür boyu unutamayacakları bir deneyim yaşatmak önceliğimizdi.
The Set Hotels seyahat tutkunuzdan doğdu. Eskisi gibi seyahat edemiyor -ve belli bir süre daha edemeyecek- olmak nasıl hissettiriyor?
Seyahat etmek, yeni şeyler keşfetmek, öğrenmek ve deneyimlemek bizi biz yapan şey. Dünyanın bu halde olmasına üzülüyorum, yaşadığımız dünyayla etkileşimimiz çok kısıtlandı. Aileler bir araya gelemiyor, arkadaşlar vakit geçirerek bağlarını kuvvetlendiremiyor, şirketler ise olması gerektiği gibi işlerini yapamıyor. Şahsen Londra’da, Amsterdam’da, Paris’te vakit geçirmeyi özledim. Bu şehirler, arkadaşlarımın, işimin, sevdiğim yerel deneyimlerin olduğu bu yüzden de derin bağlar kurduğum yerler.
Turizm sektörü Covid-19’dan en fazla etkilenen endüstrilerin başında geliyor. Bu süreçte endüstrinin dinamikleri ciddi ölçüde değişti. Deneyimli bir hotelier olarak endüstrinin geleceğini nasıl öngörüyorsunuz? Oteller bu krizi atlatabilecekler mi?
Tüm oteller atlatmasını diliyorum. Zorlu bir süreç, gelirleri çok efektif kullanmak, akıllıca adımlar atmak gerekiyor. Kısa vadede sonuç veren yatırımlar yapmak daha akıl karı. Her şeye rağmen sektörün geleceğinin parlak olduğuna inanıyorum. İnsanlar yeniden seyahat ederek hayatlarını zenginleştirmek ve yeni deneyimler yaşayabilmek için can atıyor. Bu tutku insanın doğasında var ve herhangi bir şekilde ortadan kaybolacağı yok. Bununla beraber, The Set Hotels’in ekip ve çalışanlarına çok şey borçluyuz, tüm yıl boyunca takım çalışması, gösterdikleri sabır, direnç ve esneklikleri sayesinde bu süreci yönetebildik.
Pandemi, turizm sektöründe özellikle oteller özelinde ne gibi gelişmeleri tetikledi?
Dünyanın, insanların seyahat etmelerine ve otellerimizde konaklayabilmelerine müsaade ettiği zamanlarda, misafirlerimizin içlerini rahat ettirecek adım ve önlemlere odaklandık. Pandeminin neden olduğu zorluklarla hijyen ve güvenlik konularındaki standartlarımızı daha da yükselterek baş ettik. Misafirlerimiz otellerimizde konaklarken her zaman rahat ederek evlerinde hissetsinler isteriz, bu dönemde bu konuya daha da yoğunlaştık.
Bunların dışında, fark etmişsinizdir insanlar farklı ülkelere seyahat edemeyince, yaşadıkları ülke ya da şehirlerinde daha fazla keşfe çıkmaya başladı. The Set Hotels, bulundukları şehirlerle özdeşleşerek şehrin yerlilerinden biri olmuş durumda; bu anlamda şehrin sakinlerinin otellerimize talebi yüksekti. Bu güzel etkileşimi bir adım öteye taşımak için bu süreçte birçok program organize ettik, etmeye de devam ediyoruz. Gözümüzün önünde olanları takdir etmeye başladığımız bir dönemdeyiz, bu eğilim senelerce de devam edebilir. Bu amaçla oteli ziyaret edenler, otelde kalıp dinlenmek isteyen aileler, çiftler ya da bağımsız gezginler için oteli yeni koşullara uygun olarak adapte ettik; pandemi sona erse de programlarımızı sürdürmeye niyetliyiz.
Röportaj DERYA GÜRSEL
Curated No.12'yi satın almak için tıklayın.