arrow-left icon arrow-right icon behance icon cart icon chevron-left icon chevron-right icon comment icon cross-circle icon cross icon expand-less-solid icon expand-less icon expand-more-solid icon expand-more icon facebook icon flickr icon google-plus icon googleplus icon instagram icon kickstarter icon link icon mail icon menu icon minus icon myspace icon payment-amazon_payments icon payment-american_express icon ApplePay payment-cirrus icon payment-diners_club icon payment-discover icon payment-google icon payment-interac icon payment-jcb icon payment-maestro icon payment-master icon payment-paypal icon payment-shopifypay payment-stripe icon payment-visa icon pinterest-circle icon pinterest icon play-circle-fill icon play-circle-outline icon plus-circle icon plus icon rss icon search icon tumblr icon twitter icon vimeo icon vine icon youtube icon

CEM MİRAP

CEM MİRAP


Yaptığı işteki tüm bileşenleri korumak onun klasiği! 

Reklamcılıkla başlayıp girişimciliğe uzanan bir yolculuğunuz var. Mekan yaratma refleksiniz nasıl gelişti?
Gastronomi, müzik ve gece hayatına oldum olası meraklıyım. İlgi alanlarım insanları ağırlamakla birleşen bir ideale doğru evrildi. Zihnimde devamlı bu alanları nasıl bir araya getirebilirim, nasıl bir mekan oluşturabilirim soruları vardı. O sesi dinledim ve doğru birleşim, mekanı yarattı. 

İstanbul’un gastronomi dünyasına yön veren isimlerden biri olarak şehirdeki yemek kültürünü ve gastronomi alanındaki gelişmeleri nasıl yorumluyorsunuz?
Son yıllarda özellikle şef restoranlarının artması gastronomide güzel bir hareketlenme. Aynı zamanda sadeliğe ve orijinalliğe yönelen kişiselleşmiş mekanların artmasının da güzel bir gelişme olduğunu düşünüyorum. Pandemiyle birlikte gece hayatında daralma oldu ama eğlence anlayışı yeni yeni geri dönüyor. Bir yandan yeraltı kültürü hala her büyük şehirde olduğu gibi devam ediyor. İnsanlar artık her deneyimi bir arada alacağı mekanlar yerine, belki tek bir özelliğiyle öne çıkan bir yere gitmeyi de tercih etmeye başladılar. İstanbul’daki değişimlerden bir tanesi de bu. Mesela bir şef restoranına gittiğinizde şefin yarattığı menü, kullandığı içerik veya tabaklaması tek bir vizyon ve orijinallikte birleşiyor. 

Klasik kelimesi sizin için ne ifade ediyor? Lezzeti yakalayan reçeteler mi yoksa yeniliğe açık bir tat anlayışı mı?
En avangart mutfaktan sokak yemeğine ya da klasik kalan yerlere kadar çok geniş bir yelpazede tatmayı seviyorum. Benim için belirli bir profili yok; 100 yıldır aynı yemeği veren bir mekan kadar tamamen deneysel mutfağıyla bir pop up da aynı oranda ilgimi çekebiliyor. Gastronomide klasik, benim için tutarlılık. Aynı mutfak standardını, servis anlayışını, atmosferi, müziği koruyan, mutfakta da mükemmel lezzet derecesine ulaşmaya çabalayan bir mekan. Klasik, o çizgide kalabilmek aslında. 

Mekanlarınızın kendine ait bir komünitesi, sunduğunuz kokteyl ve menülerle klasikleşen bir çizgisi var. Bir konsept oluştururken hangi unsurlar sizin için doğru dengeyi kuruyor?
Kolaj yapmak gibi, modern ve klasik detayların dengesine dikkat ediyorum. Deneyselliğin ve herkesi mutlu etmek adına standardın bir oranı olması gerektiğini düşünüyorum. Bu anlamda atmosferi, menüsü, kokteylleri ve atmosferiyle New York’un restoranları benim için hep ilham verici olmuştur. Bu işi yapmaya orada yaşadığım yıllarda karar verdim. 

New York dışında sizin için öne çıkan yerler var mı? 
Asya mutfağı, Lucca’nın mutfağını da çok etkiliyor. Asya ve Güney Amerika, gastronomi anlamında çok takip ettiğim bölgeler. Değişik yelpazeler ilgimi çekiyor. 

Günümüz gastronomi dünyasında sürdürülebilirlik ve yerel üretim konuları giderek önem kazanıyor. Bu bilinç, işletme yaklaşımınıza nasıl yansıyor?
Özellikle Cantinery’de yerli üreticiye ve mevsimselliğe epey önem veriyoruz. Tarladan sofraya anlayışına yakın bir menümüz var. Akdeniz tarzı brasserie mutfağı sunuyor olmak bu felsefeyle iyi eşleşiyor. Bodrum’daki Lucca by the Sea’nin mutfağı içinse oradaki yerel üreticilerle çalışıyoruz. Hala yapılacak çok şey var. Dünyada ürün, konsept, iş modeli anlamında sürdürülebilirliğin daha fazla önem kazanacağını düşünüyorum. Bizim de restoran grubu olarak önceliklerimizden bir tanesi bu konu. 

Giydiğiniz bu koleksiyonun sizde yarattığı his ne oldu?
Genel olarak “klasik” giyinirim. O yılın trendlerine dahil olmayan, her dönem giyeceğim koyu renkler tercih ederim. Giydiklerimde bu çizgileri gördüm. Benim için mutlu edici. 


Genel Yayın Yönetmeni I Damla Kürklü
Proje ve İçerik Koordinatörü I Özge Sarıkadılar
Proje Direktörü I Barış Çakmakçı
Yayın Direktörü I Seval Akbulak
Editör I Yağmur Baki
Video I Batuhan Kucam
Fotoğraf I Barbaros Cangürgel
Moda Editörü I Ece Öğütoğulları Altın 
Saç I Hüseyin Bayrak 
Makyaj I Bedirhan Aydın 
Video Asistanları I Berke Kapot
Fotoğraf Asistanları I Neslihan Akkaya, Emre Taştekin 
Moda Editörü Asistanı I Ecem Candan 
Prodüksiyon I Ebru Avcı 
Teşekkürler I  ALokal Assembly

Read more

NECİP MEMİLİ & DİDEM DAYICIOĞLU

NECİP MEMİLİ & DİDEM DAYICIOĞLU

SEDA AKMAN

SEDA AKMAN

Your Cart

Your cart is currently empty. Click here to continue shopping.