Güzel Sanatlar Fakültesinde’nde resim eğitimi aldıktan sonra ayakkabı tasarımcısı olmaya nasıl karar verdin?

Ayakkabı tasarımcısı olmaya lise döneminde karar verdim. Daha öncesinde ise graffiti sanatıyla ilgileniyordum. Ayakkabı tasarımı üzerine eğitim alabileceğimi öğrendiğim zaman bütün ilgimi, odağımı o tarafa kaydırdım. Ayakkabıyı benim için özel kılan en temel şey; ilgili olduğum tüm konuları içerisinde barındıra nmultidisipliner bir alan olması. Resim, heykel, fotoğraf, materyal bilgisi, moda gibi...Ayakkabı tasarımı üzerine eğitimimi, güzel sanatlara başlamadan önce aldım. Eğitimi tamamladıktan sonra takip eden birkaç sene boyunca sektöre işler ürettim; fakat sanatsal yönümü zenginleştiremediğim için, çıkan ürünler tatmin edici değildi. Daha sonra güzel sanatlardaki eğitimime odaklanmaya ve ayakkabıya bakış açımı daha sanatsal bir boyuta taşımaya karar verdim.

Uluslararası markalarla, dünyaca ünlü isimlerle iş birlikleri yaptın ve şimdi Balmain’de sneaker tasarımının başındasın. Bu uluslararası role gelene kadar hangi durakların oldu?

Ayakkabıya olan tutkumu fark ettikten sonra, adım adım hedefler koydum ve bu yolda kendime sürekli yeni şeyler katma şansım oldu. Mümkün olduğunca sanatsal ve tasarımsal anlamda kendimi beslemeye ve yeni kalmaya çalıştım. İlgili bütün projelerde, yarışmalarda yer almaya çalıştım; lokal ve uluslararası bir sosyal ağ kurmaya gayret ettim. Bu süreçlere şimdi geri dönüp baktığımda, birçok şey de kendiliğinden, doğal olarak gelişti. Bazen, siz farkına bile varmadan bir bakıyorsunuz ki, hayatınız bambaşka bir noktaya gitmiş.

Kariyerinde dönüm noktası diyebileceğin bir proje, bir an oldu mu?

Detay Deri Tasarım Yarışması’nda birinci olmak ve Nike’tan teklif almak...Bu ikisi, benim dönüm noktalarım oldu diyebilirim.

Yaratım sürecinden bahsedersek; nelerden ilham alırsın?

Genel olarak doğadan ilham alırım; fakat son zamanlarda, bilim kurgu hikayeleri, alternatif evrenler ve kıyamet sonrası dediğimiz apokaliptik hikayeler de beni meşgul ediyor.

Bir ayakkabı hangi aşamalardan sonra tamamlanır? Sürecin hangi kısmından en çok keyif alıyorsun?

Ayakkabı tasarımı üç aşamadan oluşuyor. Tasarım kısmı, modelinin çıkarılması ve prototipleme. Birinci kısımdan tamamen ben sorumluyum; ama diğer iki aşamada da aktif olarak yer almam gerekiyor ki, fikir ve ürünün son hali birbirinden uzaklaşmasın. Eğer sürecin tamamında yer almazsanız, ürütecinin tasarımı yorumlayışına göre bir sonuç çıkmasına hazır olmanız gerekiyor. Bu da benim almayı sevdiğim bir risk değil.

Röportaj ANIL ATALAN 

Curated No.11'i satın almak için tıklayın.