Bazı teknolojiler yeni bir şey icat etmekten çok, alışkanlıklarımızı günceller. LG’nin StanbyME 2’si de tam olarak bunu yapıyor: Ekranı “salondaki TV” olmaktan çıkarıp günün farklı anlarına eşlik edebilen taşınabilir bir obje haline getiriyor. Tekerlekli standıyla bir odadan diğerine kolaylıkla geçiş yapan bu inovasyon, standından ayrılabilen yapısıyla da kullanım senaryolarını genişletiyor.

Tasarım tarafında ise işin dili daha da netleşiyor çünkü StanbyME 2, bir cihaz gibi durmak yerine mekanın parçası olmayı deniyor. Duvara dijital bir iş gibi yerleşebilmesi, kayış benzeri aksesuarlarla farklı biçimlerde kullanılabilmesi ve hem yatay hem de dikey kullanım seçenekleri, onu “durduğu yere göre şekil alan” bir ekran yapıyor ve bu yaklaşım, iF Tasarım Ödülü ve Red Dot Tasarım Ödülleriyle karşılığını buluyor. Bu teknolojinin yaşamı kolaylaştıran detaylardan biri de priz arayışını ortadan kaldırması. Dahili pili sayesinde prize bağlı kalmadan 4 saate kadar çalışabilen StanbyME 2; USB-C üzerinden ya da standı aracılığıyla şarj edilebiliyor ve ev içinde “yer değiştirme” halini kolaylaştırıyor. Bu da iç mekanda olduğu kadar, dış mekanda da rahat bir kullanıma imkanı tanıdığını kanıtlıyor. 

Yine içerik tarafında LG’nin webOS platformu, Apple AirPlay ile kablosuz paylaşım ve LG ThinQ entegrasyonu gibi günlük kullanımda karşılığı olan özelliklerle geliyor. İşin keyifli kısmı ise ekranı sadece izlemekle sınırlamayan uygulamalar çünkü Mood Maker ve Let’s Draw gibi yaratıcı seçenekler, StanbyME 2’yi bazen bir atmosfer objesine, bazen de küçük bir “oyun/üretim alanına” dönüştürüyor.

Bu tasarım, görüntü ve ses deneyimi tarafında 27 inç QHD (2.560 x 1.440) çözünürlüğü ve canlı renkleriyle detaylı bir görüntü sunmayı hedefliyor. İki yandaki dahili hoparlörlerin, ekranın konumuna göre ses profilini otomatik ayarlaması ise oldukça pratik bir dokunuş elbette. Ayrıca, LG’nin α8 AI işlemcisi görüntüyü ortam koşullarına göre optimize ederken, sanal 9.1.2 surround ses, Dolby Vision ve Dolby Atmos desteği de “evde sinema” hissini daha derin bir yere taşıyor. Özetle StanbyME 2, teknolojiyi gündelik hayatın içine akıllıca yerleştiriyor; iç mekanları ise sadece kullanılan değil, gerçekten yaşayan alanlara dönüştürüyor. Çünkü oyunun kurallarını kendi çizenler, nerede kalmak istediğini iyi bilir!