arrow-left icon arrow-right icon behance icon cart icon chevron-left icon chevron-right icon comment icon cross-circle icon cross icon expand-less-solid icon expand-less icon expand-more-solid icon expand-more icon facebook icon flickr icon google-plus icon googleplus icon instagram icon kickstarter icon link icon mail icon menu icon minus icon myspace icon payment-amazon_payments icon payment-american_express icon ApplePay payment-cirrus icon payment-diners_club icon payment-discover icon payment-google icon payment-interac icon payment-jcb icon payment-maestro icon payment-master icon payment-paypal icon payment-shopifypay payment-stripe icon payment-visa icon pinterest-circle icon pinterest icon play-circle-fill icon play-circle-outline icon plus-circle icon plus icon rss icon search icon tumblr icon twitter icon vimeo icon vine icon youtube icon

Koza Güreli Yazgan

Koza Güreli Yazgan

16.Yüzyılda Barbaros Hayreddin Paşa tarafından Zeyrek’te Mimar Sinan’a yaptırılan Çinili Hamam projesi, 13 yıl süren restorasyon çalışmalarının ardından bizlerle. Nasıl başladı bu hikaye?

Zeyrek Çinili Hamam, İstanbul’un UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Zeyrek semtinde bulunuyor ve Osmanlı hamam mimarisinin en dikkat çekici örneklerinden biri. 1530’larda Kaptan-ı Derya Barbaros Hayreddin Paşa tarafından yaptırılan hamam, Mimar Sinan’ın tasarladığı en eski hamamlardan. Hamamı 2010 yılında The Marmara Grubu olarak satın aldığımızda bakımsız bir haldeydi. İçindeki duvarlar sıva ile kaplıydı ve arkasında sakladığı hikayelerin hiçbirinden haberimiz yoktu. Restorasyon sürecine başladığımızda, Sinan’ın 1530’larda inşa ettiği hamamın baştan sona değerli İznik çinileriyle kaplı olduğunu ve bu nedenle Çinili adını aldığını fark ettik. Bölgedeki yıkıcı depremler ve yangınların ardından Parisli bir antikacıya satıldığını öğrendiğimiz çiniler şu anda V&A, Louvre ve British Museum gibi müzelerin koleksiyonlarında yer alıyor. Restorasyon derinleştikçe çinilerin yanı sıra 5. yüzyıla tarihlenen sikke, kase ve kandil gibi objelerle, Sinan’ın hamam için üs olarak kullandığı söylenen bir Bizans sarnıcına da ulaştık. Tarihçi, mimar, sanat tarihçisi uzmanlarımızla yaptığımız kapsamlı arkeolojik çalışma ve incelemelerden sonra; bu objeleri sergileyeceğimiz, hamamın ve kazıların hikayesini daha geniş bir perspektiften anlatacağımız bir müze de inşa ederek bulgularımızı sergilemeye karar verdik. Bu vesileyle geldiğimiz noktada, Zeyrek Çinili Hamam geleneksel bir hamamdan daha fazlasına dönüştü. Hamam binası, Zeyrek Çinili Hamam Müzesi, Bizans sarnıçları ve arkeolojik eserlerin sergilendiği bahçesiyle 3000 metrekareye yayılan bir kompleks olarak hayat buldu.

Bu tür önemli tarihi yapıları restore etmek neden bu kadar kritik?

İstanbul, çok zengin bir tarihi mirasa sahip; kentin önemli tarihi yapılarının orijinal kullanımlarına geri döndürülmesinin ve halkın erişimine açılmasının çok önemli olduğuna inanıyorum. Zeyrek Çinili Hamam, The Marmara Grubu’nun üçüncü ve tarihsel olarak en değerli kültürel miras projesi oldu. Şehrin son 20 yılda nasıl değiştiğini, bazı bölgelerin organik dokusunu kaybederken diğer bölgelerin soylulaştırıldığını gördükçe bu miras alanlarını korumanın önemine daha da inanmaya başladık. Bu sebeple farklı geçmişlerden gelen insanların ilgisini çekerek nesiller boyunca kalıcı olmasını sağlamak için, çağdaş bir yaklaşımla bu gibi kültür miraslarının hikayesini anlatmanın her zamankinden daha önemli olduğunu düşünüyorum. Bu projedeki en öncelikli motivasyonum, şehrin katmanlarının, unutulmuş gelenek ve ritüellerinin anlatılmamış hikayelerini ortaya çıkararak değerli bulguları bütün insanlara ilgi çekici bir şekilde aktarabilmek oldu.

Hamam’ın restorasyon sürecinde karşılaştığınız en büyük zorluk neydi?

Bütün projenin en zor kısmı, tarihin bilinmeyen katmanlarına derin bir dalış niteliğinde olan restorasyon süreci oldu. Bu aynı zamanda projenin “zirvesi” olarak da tanımlanabilir, çünkü karşılaştığımız zorluklar kazılarda daha da derinlere inerek yeni keşifler yapmamıza, böylece çok önemli bir mimari ve tarihi mirasın keşfedilmesine olanak tanıdı. Örneğin, restorasyon derinleştikçe, çinilerin yanı sıra sikkeler, kaseler ve kandiller gibi 5. yüzyıla tarihlenen eserler keşfettik. Bu da aslında Zeyrek bölgesinin tarihiyle ilgili bize yeni veriler sağlamış oldu. Kazıların son aşamalarına doğru, Mimar Sinan’ın dahiyane tasarımıyla hamamın temeli olarak kullanılan Bizans sarnıçlarını ortaya çıkardık. Sürprizlerle dolu kazının devamında, sarnıcın içinde, duvarlarda Barbaros’un leventleri ya da köleleri tarafından yapıldığına inanılan gizemli kalyon resimleri ortaya çıktı. Elde ettiğimiz tüm bu verileri ve tarihi buluntuları sergilemek amacıyla bir müze kurma kararı aldık ve bu şekilde Zeyrek Çinili Hamam Müzesi doğdu. Bu süreçte karşılaştığımız engeller aslında tarihin katmanlarını ortaya çıkarmamıza ve hamamın hikayesini insanlarla paylaşmamıza vesile oldu. 

Röportaj SEVAL AKBULAK

Curated No.23’ü satın almak için tıklayın.

 

 

 

Read more

Clément Delépine

Clément Delépine

Your Cart

Your cart is currently empty. Click here to continue shopping.